Bilgisayar, tablet gibi yakın dijital ekranlar göz sağlığını olumsuz etkiliyor

Gittikçe dijitalleşen dünyada göz sıhhatini korumak daha da değer kazanıyor. Göz sıhhatini etkileyen faktörlerin başında bilgisayar, tablet üzere yakın dijital ekranlar geliyor. 7’den 70’e herkesin dikkat etmesi gereken bir konu olan göz sıhhatini korumak için tüyolar veren İstinye Üniversitesi (İSÜ) Göz Hastalıkları Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Elvan Yalçın “Özellikle A ve B2 vitaminlerini içeren besinler göz sıhhatimizi korur ve gözümüzü kuvvetlendirir” diyor.

Göz sıhhatini korumak teknolojiyle birlikte daha da kıymetli kazandı. Zira göz sıhhatini en çok etkileyen faktörlerin başında bilgisayar, tablet üzere yakın dijital ekranlar geliyor. İstinye Üniversitesi Göz Hastalıkları Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Elvan Yalçın, göz sıhhatini korurken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. 

“Ekran karşısında geçirilen müddet arttıkça sorunlar ortaya çıkabilir”

Yalçın, göz sıhhatini olumsuz etkileyen faktörlerle ilgili şunları söylüyor:

“Göz sıhhatini en fazla etkileyen faktörlerin başında bilgisayar, tablet üzere yakın dijital ekranlar geliyor. Çağımızda bu ekranlar olmadan yaşamamız epey sıkıntı işimizi yaparken, okurken, toplumsallaşırken kullanıyoruz. Ekran karşısında geçirilen mühlet arttıkça sorunlar ortaya çıkabilir. Beğenilen alerji, kuruluk, kirpik tabanı iltihabı üzere durumlara neden olabileceği üzere beğenilen kaymalara ve kas zayıflıklarına yol açabilir. Küçük yaşlarda ise kırma kusurlarının oluşumuna yahut olan kırma kusurlarının süratli ilerlemesine neden olabilir. Güneş ışığına uzun müddet maruz kalmak yeniden gözümüze ziyan verebilir. Beğenilen kuruluk, pterjium denilen etlerin gözün önüne yanlışsız ilerlemesi, alerji, katarakt ve görme noktasında sorunlara neden olabilir. Havuzlarda ağır bir biçimde kullanılan klor alerjik tepkilere neden olabilir. Sistemli beslenmemek, vitamin yetersizlikleri bilhassa A ve B2 vitaminlerinin eksikliği görme ile ilgili sorunlara neden olabilir. Gözümüzü kuvvetli bir formda ovalamak gözümüzün en ön kısmında bulunan şeffaf kornea dokusunun bozulmasına, dikleşmesine ve bunun sonucu olarak görme kayıplarına neden olabilir. Kontakt lenslerin uygun hijyenik şartlarda kullanılmaması kornea dokusunda apselere ve görme kayıplarına neden olabilir.”

“Gözümüzü her ne şart olursa olsun kaşımayın”

Göz sıhhatini korumak için alınması gereken önlemlerle ilgili de bilgi veren Yalçın, şöyle konuşuyor:

“Yakın dijitallerin kullanımında dikkat edilmesi gereken konular var. Örneğin, 3.5 yaşına kadar yasak olmalı. 5 yaşına kadar yarım saat kullanabilir. 5-7 yaş ortası 45 dakika, 7-9 yaş bir saat, 9-18 yaş iki saat kullanılabilir. Bilgisayar başında 20-5-20 kuralı geçerlidir. 20 dakika çalıştıktan sonra 5 dakika orta vererek dinlenmek sonra tekrar 20 dakika ekrana bakmak kıymetli. Güneşin çok dik olduğu saatlerde daha kıymetli olmak üzere şapka ve gözlükler kullanarak güneşin ziyanlı tesirlerinden korunulmalı. Havuzda havuz gözlüğü kullanabilir, havuz sonrası gözünüzü yapay göz yaşı ile yıkayabilirsiniz. Gözümüzde alerjik tepkinin oluşması beğenilen kaşıntıya neden olur. Gözümüzü her ne şart olursa olsun kaşımamalıyız. Bu nedenle alerjik durumlarda kesinlikle hekiminize danışarak uygun ilaçları kullanın.”

Peynir, badem, brokoli…

 Yediğimiz besinlerin de göz sıhhatine tesirlerine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Yalçın, “Özellikle A ve B2 vitaminlerini içeren besinler göz sıhhatimizi korur ve gözümüzü kuvvetlendirir: Peynir, badem, kırmızı et, yağlı balıklar, yumurta (haşlanmış), mantar, susam, yeşil yapraklı sebzeler, balkabağı, brokoli, havuç, ıspanak, kara lahana, karahindiba yeşillikleri, kırmızı biber, lahana, maydanoz, pazı, brüksel lahanası, tatlı patates, portakal üzere sarı meyveler ve koyu yeşil yapraklı sebzeler” diyerek göz sıhhatine güzel gelen besinleri sıralıyor.

“Güneş ışınlarının çok dik geldiği vakitlerde güneş gözlüğü kullanın”

Özellikle güneş ışınlarının çok dik ve kuvvetli geldiği vakitlerde güneş gözlüğü kullanımının çok değerli olduğuna dikkat çeken Yalçın, “Gözük seçiminde dikkat edilmesi gereken güneş ışınlarını bilhassa UVA ve UVB radyasyonunu süzen camların olmasıdır. Bu özellikleri olmayan koyu camların kullanımı gözlerimize faydadan çok ziyan verebilir. Koyu renk camlar göz bebeğinin büyümesine neden olur, UVA ve UVB radyoaktif ışınlar gözün içine rahatça girip retina katmanına ziyan verebilir. Bu nedenle camın renginden evvel kesinlikle filtreleme yapıp yapmadığına bakmak gereklidir” diyor.

İstinye Üniversitesi hakkında:

İstinye Üniversitesi, "Liv Hospital", "Medical Park" ve "VM Medical Park" olmak üzere üç farklı hastane markasını tek çatı altında buluşturan ve sıhhat bölümünde 25 yılı aşan bilgi, birikim ve yatırımları olan MLP DEVA Kümesi'nin dayanağıyla 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından 2015 yılında kuruldu. Odak noktasında yapay zekâ ve dijitalleşmenin yer aldığı üniversite, güçlü akademik takımıyla, eğitim ve araştırma performansıyla ve her alandaki AR-GE çalışmalarıyla çağımızın bilgisinin üretilmesine katkıda bulunuyor. Öğrencilerini bilimin gücüne güvenen, eleştirel düşünebilen, insani ve etik pahalara sahip bireyler olarak yetiştiren İstinye Üniversitesi, yalnızca teorik bilgiyi odağına almıyor öğrencilerini bilgilerini pratikte de kullanabilecekleri uygulama alanlarına yönlendiriyor. Bünyesinde dokuz fakülte ve iki meslek yüksekokulu yanında lisansüstü eğitim enstitüsü bulunduran üniversite; edebiyattan sanata, sağlıktan mühendisliğe kadar birçok farklı alanda ehil bireyler yetiştiriyor. Üniversite eğitim, araştırma, yenilik ve teknoloji geliştirmede mükemmeliyeti hedefleyerek dünyanın öncü üniversitelerinden biri olmayı amaçlıyor. İstinye Üniversite’nin ana gayelerinden bir tanesi ise mahallî ve üniversal problemlere tahliller geliştirerek toplumun gelişimine katkıda bulunmak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı