Alzhemier tedavisinde kullanılan ilaçların yurt içi üretim payı % 90'nı aştı

Yaşlı nüfusun artmasıyla bu hastalığın dünya genelinde büyük bir halk sıhhati sorunu haline geldiğini vurgulayan İEİS Genel Sekreteri Savaş Malkoç, ülkemizde Alzhemier tedavisinde kullanılan ilaçların yüzde 90’nının yerli üretim olduğunu belirtti.

SIKLIKLA unutkanlık olarak bilinen lakin unutkanlığın çok ötesinde, hatta vefata neden olan Alzhemier hastalığına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için her yıl 21 Eylül Dünya Alzhemier Günü olarak kabul ediliyor. 

İEİS Genel Sekreteri Savaş Malkoç da bu özel günle ilgili bir açıklama yaparak, ilaçta yerli üretimin değerine dikkat çekti. Yerli ilaç üreticilerinin, Alzhemier hastalığının tedavisinde daha aktif tahliller bulmak için çalışmalarına süratle devam ettiklerini belirten Savaş Malkoç, “İlaç Sanayisi Patronlar Sendikası’nın bünyesinde yer alan ilaç üreticisi firmalarımızın bu ilaçlarının üretimdeki hissesi çok yüksek. Her geçen yıl artan Ar-Ge yetkinliğimiz, biyoteknoloji alanındaki yüksek ölçülü yatırımlarımız ve memleketler arası standartlardaki üretim gücümüzle Alzhemier tedavisinde kullanılan ilaçların yurt içi üretim hissesi %90’nı aşan düzeylerde. Başka tüm ilaçlarda olduğu üzere Alzhemier hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlarda da dışa bağımlılığı önümüzdeki yıllarda en aza indireceğiz” dedi.

Alzhemier, beyin işlevlerini harap ediyor 

Alzheimer hastalığı ekseriyetle 65 yaş üzeri bireylerde görülse dahi, 50’li hatta 40’lı yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Bu hastalığın birinci belirtilerinin gözlemlenmesi ve teşhis konulmasıysa 2-3 yıl sürebiliyor. Birinci olarak unutkanlıkla kendini belirli eden hastalığın başka semptomlarıysa; sorun çözme yeteneğinde azalma ve günlük işlerde zorlanmak. Yaşlı nüfusta vefat nedenleri ortasında giderek dünyada üst sıralarda yerini alan hastalık, Türkiye’de ise 5. sırada yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu bilgilerine nazaran 2023 yılında ülkemizin 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranının %10'un üzerine çıkacağı Alzhemier sıklığının büyük bir süratle artmaya devam edeceği varsayım ediliyor.

Genetik faktörler önemli

Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, ilerleyici yapısı nedeniyle teşhis konulduktan sonra hastaların ortalama hayat mühleti 8 ila 10 yıl ortasında değişiyor. Bununla birlikte, genetik faktörlere bağlı olarak bu mühlet birtakım hastalarda 20 yılı bulabiliyor. Alzheimer için en büyük risk faktörü yaşlanmak. Ailede Alzheimer hastası olması, kişinin hastalığa yakalanma mümkünlüğünü artırabiliyor ve geçmişte yaşanan önemli baş travmaları, Alzheimer riskini yükselten öbür nedenler. Kalp ve damar sıhhati meseleleri da risk faktörlerinden biri. Fizikî aktivite eksikliği, istikrarsız beslenme ve zihinsel olarak etkin olmamak da Alzheimer’ı tetikleyici faktörler ortasında yer alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı